Bu ne biliyor musunuz?
Oğlum''Anneciğim,bayram tatilim bitmeden yaylayı görmek istiyorum,çok özledim'' deyince öğle vakti apar topar birer eşofman giyip 50 dakika uzaklıktaki Abanoz Yaylası'na doğru yola koyulduk.Tabii bendeniz,her zamanki unutkanlığım üzerimde.40 dakika uzaklıktaki Kaş Yaylası'na varınca fotoğraf makinasını almayı unuttuğumu hatırladım.''Eyvah'' dediğimde de,eşim''erken hatırladın ya,sağa çekeyimde alıver gel !''diye benimle dalga geçmez mi..!(Biraz espriktir kendileri)Neyse...
Bu çiçeği yayladan dönerken yol üzerinde durduğumuz bir ardıç ağacının altında gördüm.Soğanlı olduğunu tahmin ettim.Uzun süredir bu saksılarda içine ekilecek çiçekleri bekliyorlardı.Önce gözlerim faltaşı gibi açıldı.''Aman Tanrım bu güzellikte ne ''dedim.Kayalıklardan düşeceğimi hiç düşünmeden soluğu çiçeklerin yanında aldım.Hiç deyilse bunları eker,resmini siteye eklerim diye düşündüm.Topraktan bayağı zor çıktılar.Ha!Unutmadan söyleyeyim...Ardıç ağacının altındaki toprak o kadar güzeldi ki,aynı hazır toprak gibi.Çiçek ekmek için hazır toprak almaya gerek yok.Bir Ardıç ağacı bulun yeter...
9 Ekim 2008 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder